Türk Müziğinin Çokseslendirilmesinde Tonal Armoni
Türk müziği ve çokseslilik, özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarından beri ciddi olarak ele alınmış konulardır. Kaldı ki ilk dönem bestecilerimiz bu alanda çok güzel örnekler, eserler vermişlerdir. Bestecilerimiz işin kuramsal boyutundan daha çok uygulama boyutuyla ilgilenmişlerdir. Kemal İlerici bu konuşa dörtlü armoni iddiası ile ortaya çıkmış ve dörtlü akorların sistematik kullanımıyla Türk müziğinin armonilenmesinin kitabını yazmıştır. Bazı yönleriyle iyi bir çalışma olsa da geniş bir kitlede ilgi görmemiştir. Kaldı ki İlerici yeni bir şey de bulmamıştır. Sadece makam dizilerinin sesleri üzerine kurguladığı dörtlü akorları armonisinde kullanmıştır. Bahadır Çokamay’ın çalışmasını ayrıntılı bir şekilde tetkik ettim. Çalışmada yöntem ve metot olarak İlerici’ninkine benzer yanlar olsa da konuyu bir adım daha ileri taşıyarak, tonal armoniyle yapılan çokseslilik uygulamalarına daha sistematik ve kuramsal bir bakış açısı getirmiştir. Türk müziği ve çokseslilik konularında daha önce kompozisyon ve icra çalışmaları yapmış biri olarak söylemeliyim ki Bahadır’ın çalışması Türk müziği eğitimi camiasına ve hayatına yeni bir soluk getirecektir.
Prof. Erol ERDİNÇ
Orkestra Şefi- Besteci
H.Ü Ankara Devlet Konservatuvarı
Öğr. Üyesi
Türk dünyası geniş bir coğrafyada yer alır ve içinde birçok benzer ve farklı kültürleri birarada barındırır. Bu farklı kültürler birbirleriyle kaynaştıkça, ortaya çıkan mozaik Türk dünyasının kültürünün daha parlak görünmesine yol açar. Türk dünyasının bu kültür mozaiği içinde müzik kültürü ayrı bir yere sahiptir. Özellikle makamsal yapısı ve koma seslerinin çeşitliliği, Batının tampare müziğinden ciddi bir şekilde ayrılır. Türk makamlarının ya da müziğinin Batının armoni sitemiyle birlikte kullanılması ya da kaynaştırılması bu mozaiğe büyük katkı sağlamaktadır. Azerbaycan milli müziğinin olışmasın derin katkıları olan Üzeyirbeyov, Karayev, Guliyev gibi müstesna besteciler de müziklerinde Azeri müziğinin folkloründen ve Batı müziğinin armonisinden faydalanmışlar ve Azeri ulusal müziğini evrensel boyutta tanıtmışlardır. Yine Türkiye’de Cemal Reşit Bey, Adnan Saygun, Muammer Sun gibi büyük besteciler Türk müziği makam yapıısndan ve Batı müziğinin armonisinden faydalanarak eserler vermişlerdir. Bahadır’ın çalışması, daha önce Kemal İlerici’nin dörtlü akorlarla yaptığı çalışmaya benzer bir şekilde tonal armoni kullanılarak bir çoksesliliği başarıyla gösterir ve öğretir. Kitapta sadece çokseslendirme örnekleri yoktur. Ayrıca Türk makam müziğini, Batı müziğini ve armonisini de tanıtan bilgiler mevcuttur. İki farklı ses sitsteminin birlikte nasıl kullanılacağına dair adeta bir kılavuz niteliğindedir. Çalışmanın müzik teorisi ve kompozisyon alanlarına katkısının büyük olacağını ve ilgi göreceğini düşünmekteyim.
Doç. Hatıra Ahmedli CAFER
Besteci
H.Ü. Ankara Devlet Konservatuvarı
Öğr. Üyesi
- Açıklama
Türk müziği ve çokseslilik, özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarından beri ciddi olarak ele alınmış konulardır. Kaldı ki ilk dönem bestecilerimiz bu alanda çok güzel örnekler, eserler vermişlerdir. Bestecilerimiz işin kuramsal boyutundan daha çok uygulama boyutuyla ilgilenmişlerdir. Kemal İlerici bu konuşa dörtlü armoni iddiası ile ortaya çıkmış ve dörtlü akorların sistematik kullanımıyla Türk müziğinin armonilenmesinin kitabını yazmıştır. Bazı yönleriyle iyi bir çalışma olsa da geniş bir kitlede ilgi görmemiştir. Kaldı ki İlerici yeni bir şey de bulmamıştır. Sadece makam dizilerinin sesleri üzerine kurguladığı dörtlü akorları armonisinde kullanmıştır. Bahadır Çokamay’ın çalışmasını ayrıntılı bir şekilde tetkik ettim. Çalışmada yöntem ve metot olarak İlerici’ninkine benzer yanlar olsa da konuyu bir adım daha ileri taşıyarak, tonal armoniyle yapılan çokseslilik uygulamalarına daha sistematik ve kuramsal bir bakış açısı getirmiştir. Türk müziği ve çokseslilik konularında daha önce kompozisyon ve icra çalışmaları yapmış biri olarak söylemeliyim ki Bahadır’ın çalışması Türk müziği eğitimi camiasına ve hayatına yeni bir soluk getirecektir.
Prof. Erol ERDİNÇ
Orkestra Şefi- Besteci
H.Ü Ankara Devlet Konservatuvarı
Öğr. Üyesi
Türk dünyası geniş bir coğrafyada yer alır ve içinde birçok benzer ve farklı kültürleri birarada barındırır. Bu farklı kültürler birbirleriyle kaynaştıkça, ortaya çıkan mozaik Türk dünyasının kültürünün daha parlak görünmesine yol açar. Türk dünyasının bu kültür mozaiği içinde müzik kültürü ayrı bir yere sahiptir. Özellikle makamsal yapısı ve koma seslerinin çeşitliliği, Batının tampare müziğinden ciddi bir şekilde ayrılır. Türk makamlarının ya da müziğinin Batının armoni sitemiyle birlikte kullanılması ya da kaynaştırılması bu mozaiğe büyük katkı sağlamaktadır. Azerbaycan milli müziğinin olışmasın derin katkıları olan Üzeyirbeyov, Karayev, Guliyev gibi müstesna besteciler de müziklerinde Azeri müziğinin folkloründen ve Batı müziğinin armonisinden faydalanmışlar ve Azeri ulusal müziğini evrensel boyutta tanıtmışlardır. Yine Türkiye’de Cemal Reşit Bey, Adnan Saygun, Muammer Sun gibi büyük besteciler Türk müziği makam yapıısndan ve Batı müziğinin armonisinden faydalanarak eserler vermişlerdir. Bahadır’ın çalışması, daha önce Kemal İlerici’nin dörtlü akorlarla yaptığı çalışmaya benzer bir şekilde tonal armoni kullanılarak bir çoksesliliği başarıyla gösterir ve öğretir. Kitapta sadece çokseslendirme örnekleri yoktur. Ayrıca Türk makam müziğini, Batı müziğini ve armonisini de tanıtan bilgiler mevcuttur. İki farklı ses sitsteminin birlikte nasıl kullanılacağına dair adeta bir kılavuz niteliğindedir. Çalışmanın müzik teorisi ve kompozisyon alanlarına katkısının büyük olacağını ve ilgi göreceğini düşünmekteyim.
Doç. Hatıra Ahmedli CAFER
Besteci
H.Ü. Ankara Devlet Konservatuvarı
Öğr. Üyesi
Stok Kodu:9786257915571Boyut:21x29,7-A4Sayfa Sayısı:245Basım Yeri:KonyaBaskı:1Basım Tarihi:Aralık 2020Kapak Türü:AmerikanKağıt Türü:Kitap kağıdı
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.